Chosen Master RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Ailemi özledim mi? Hiç sanmam.

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Ailemi özledim mi? Hiç sanmam. Empty Ailemi özledim mi? Hiç sanmam. Ptsi Haz. 11, 2012 6:50 pm

Ophelia Roache

Ophelia Roache
Fortunatus | Tiro
Fortunatus | Tiro

Lia'nın babasına göre ucubeler okulunu keşfetmeleri büyük şanstı. Kim rüyaları kabusa çeviren bir kıza katlanmak isterdi ki? Annesinin mavi gözlerinden dökülen timsah gözyaşlarının akışını izledikten sonra yeni yaşayacağı yerin kapısından içeri girdi, bambaşka bir dünyaya. Artık yalnız olmadığını hissetti ilk anda. Onun gibi bir sürü insan vardı burada. Dolgun dudaklarında ufak bir tebessüm belirdi. Sıradan gördüğü ailesinden kurtulduğu için mutluydu. Her sabah babasının geriye doğru taranmış, gür, kırlaşmış saçlarına odaklanarak azar yemeyecek olmak güzel bir duyguydu. Her fırsatta ona hastalarının hallerini anlatıp hayatla ilgili nutuk çekecek annesi de ortalıklarda olmayacaktı artık. Bir an özgürlüğün bu olduğunu düşündü. Şimdi yalnızca okulun kurallarına bağlıydı, hepsi bu. Geri kalan her şey kendi kararlarına aitti. Orta büyüklükteki kırmızı bavulunu peşinden sürükleyerek dolaştı koridorlarda. Takımının yatakhanesini arıyordu. Katıldığı takım tam ona göreydi. Şimdilik her şeyinden memnundu. Roxy'nin yatağında uyumayacağını umarak yatakhanesinin kapısından içeri girdi.

Henüz kimseyi göremedi yatakhanede. Yatakhanenin, takımın renklerinin ağırlıkta olduğu bir dekorasyonu vardı. Hoşuna gitmişti. Sarı renkli duvarlar şimdiden içini açmıştı. İlk geldiği için şanslı hissetti kendini. Cam kenarında bir yatak seçti kendine. Hemen yanındaki ahşap dolaba eşyalarını yerleştirmeden önce iyice rahatlığın tadını çıkardı. Yatağındaki kuş tüyü yastık bir an olsun gözlerini kapattırmıştı. Arada bir gözlerini açıyor ve tam olarak ne hissetiğini anlamaya çalışıyordu. Bazı hayaller kuruyordu. Buranın cıvıl cıvıl olduğunu düşünüyordu. Derslere yetişmek için koşuşturen birbirinden zeki insanlar, kimileri çiçek bile yetiştirecekti belki. Her yerde yığılı kitaplar olacağı fikri kesin gibi gelmişti ona. Kendini özgür hissetmişti bu odada, yatağı şimdiden güven duygusu vermişti. Uyumak istesede saatin daha çok erken olduğunun farkındaydı. Kendini toparlayıp yatağından kalktı.

Bir kenara savurduğu bavulunu yatağının üzerine koydu. Her zaman sinir olduğu küçük kilidinin şifresini girdikten sonra fermuarını açtı. Yanına çok bir şey almamıştı. En sevdiği kıyafetleri, birkaç aksesuar, büyükannesinin resmi, temizlik malzemeleri, kitapları... Ona göre daha azdı bunlar. Yatağının yanında duran ahşap komidinine siyah çerçevenin içinde duran büyükannesinin resmini koydu. Hafif çekik, kömür gözleriyle izliyordu torununu. O güzel gülüşününün ardındaki inci dişlerinin ışıltısını saçıyordu etrafa. Beline kadar uzanan siyah saçları... Güzel kadındı gençliğinde büyükannesi. Ona bildiği her şeyi o öğretmişti. Ailesinden tek sevdiği olarak görürdü onu. Bir tek onu dinlerdi, annesi bu duruma çok sinir olsa da. Her zaman çocukluğunu hatırlatan bu resmin yanına kitaplarını yerleştirdikten sonra komidinine uzaktan baktı. Muntazam duruyordu her şey. Dolabının kapaklarını açarak önceden katlamış olduğu giysilerini yerleştirdi. Geri kalanlarını sonra halletmeye karar verdi. Aynanın karşısına geçip sağılmış sarı saçlarına çeki düzen verdikten sonra yatakhaneden ayrıldı.

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz