Chosen Master RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Dagger est le mien.

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Dagger est le mien. Empty Dagger est le mien. Salı Haz. 12, 2012 7:12 pm

Sidonia Doris Blecher

Sidonia Doris Blecher
Sobrius | Tiro
Sobrius | Tiro

    Kolyesine bakarak arenaya doğru ilerliyordu. Okula daha yeni başlamıştı ama hemen bütün eksikleri giderilmiş ve derslere başlamıştı. Bir tane hançeri vardı, ama kolye biçimindeydi. Aslında onu daha önce hiç kullanmamıştı fakat arenaya pratik yapmaya gitmesi gerekiyordu. Bir öğretmen eşliğinde hançerini ilk kez kolyesinden çıkaracaktı. Bu dönüşümü izlemek için can atıyordu fakat dünya umrunda değilmiş gibi davranıyordu. Koridorda yürürken gözüne kestirdiği bir çocuğa baktı usulca. Bu okulda pek öyle şeyler olmuyordu fakat olmayacağı anlamına da gelmezdi. Her özel yetenekli çocuk uslu olacak diye bir şey yoktu. Hatta en kalabalık takım Doris'in de içinde bulunduğu Sobrius'tu. Buna rağmen bu kibirli, sinirli ve umursamaz kişilikler okulda henüz fırtına estiremiyordu. Doris halinden memnun olmasına karşın daha çok adının duyulmasını istiyor, daha çok öne çıkmak istiyordu. Bu yüzden zekasını azıcık derslerine kullanacak ve hem zeki, hem güzel olarak anılabilecekti. Merdivenlerden indi ve yürümeye başladı. Adımlarını hızlandırdı ve arenaya gelince durdu. Girişinden bile etkilenmişti, pratik yapmak için pek uygun görünmüyordu daha çok büyük düellolar için gibiydi. Tereddütleri vardı fakat burada antreman yapılacak minik bir alan da yoktu görünürde. Arenanın içine girdiğinde bir süre bakındı. İki ayrı bölüm vardı, düello sanatı dersliğine girmesi gerektiğini düşündü ve ilerlemeye başladı. Bu sırada mavi gözleri tribünlere bakıyordu. Sırf tribünlerden bile büyük düelloların yapıldığı, adamların öldürüldüğü, yenilene acınılmadığı anlaşılıyordu. Kum zemin, ayakkabılı olmasına rağmen Doris'in ayağını yakıyordu. Zaten hava da çok sıcaktı, yazın ortasındalar gibiydi. Yavaş yavaş ilerledi ve derslikten içeri girdi. Bir tabelayla birbirinden ayrılıyordu düello alanı ve derslik. Biraz bakındı, öğretmenini arıyordu. Sonunda eğitmen olduğu kaslarından belli olan adamı gördü, gülümsemeye başladı. Ondan yaşça çok daha büyük olmasaydı veya eğitmen olarak burada bulunmasaydı ona sulanabilirdi belki de. Ama buraya o amaçla gelmemişti, her ne kadar uslu bir kız olmasa da her şeyin yerini ve zamanını bilen biriydi. Öğretmen kıza gülümsemiyordu, sanki kızın silahının yerini sorguluyor gibiydi. Doris heyecanlanmıştı, istemsizce kıkırdadı ve kolyesinin ucundaki siyah taşa dokundu. Hemen elinde beliren hançere baktı. Hayatında gördüğü en güzel olaydı bu. Hançerine hemen ısınmıştı, elinde tutmaya başladı ve hocasını izlemeye başladı. Adam, önce tutuşu göstermeye kararlı gibiydi. Oysa Doris, kendi tutuşunun doğru olduğunu iddia ediyor ve tutuşunu değiştirmeyi inkar ediyordu. Böyle daha rahat ve kıvrak olabileceğini ve düellolarda da en çok bunun işe yarayacağını düşünüyordu. Sonunda öğretmen diretmeyi bırakmıştı ve restini çekmişti. "Eğer dediklerimi uygulamayacaksan lütfen benimle çalışmayı bırak. Bir hafta sonra gelip, başka öğretmenle çalışırsın." Bu çıkış karşısında şaşırmıştı Doris. Her şeyin kendi istediği gibi olmasını istiyordu, bundan dolayı biraz sinirlenmişti fakat hocasına itaat etmeye karar verdi. Adamın gösterdiği şekilde, sağ eliyle tutmaya başladı hançeri. Sol ayağı da gerideydi ondan güç alabilmek adına. Vücudu dimdik duruyordu, öyle olmak zorundaydı bay çokbilmişe göre. Adam birden cebinden hançerini çıkardı ve kıza doğru tuttu. Kaşını kaldırdı, Doris biraz şaşırmıştı ama sonuçta öğretmene karşı gelemezdi. Daha tutmayı yeni öğrenmişken öğretmenin meydan okumasına karşılık vermeliydi.

    "Peki o halde." dedi ve hançerini kullanmaya başladı, ya da öyle zannediyordu.

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz