Chosen Master RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

sonra insanlar birbirlerini yediler.

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1 sonra insanlar birbirlerini yediler. Empty sonra insanlar birbirlerini yediler. Salı Haz. 12, 2012 4:30 pm

Nora Grace Beverwill


Fortunatus | Tiro
Fortunatus | Tiro

    3.Okulundaki ilk gününde yatakhanen hakkındaki görüşlerini anlat.

    "İnsanlara karşı nazik olmaya çalış." Annesinin önerilerinden kaçmak için eşyalarının çantalara tıkıştırıldığı odadan hızla dışarı kaçtı. Telefonunu ceketinin cebinden çıkarırken büyük annesinin nerede kaldığını merak ediyordu. "Büyük annem seninle mi?" Kuzeninin aceleci kelimeleri telefon ahizesinden kulağına yansırken sırıttı. Evet dedikten sonra söylediklerine pek dikkat etmemişti doğrusu. Ağırlığını sağ ayağına verdi. "Onu bunu bırak, ne zaman geleceksiniz?" Aniden daha sert konuşan kızın kişiliğine ettiği hakaretlerin üzerine sadece güldü. Başkalarına ve o başkalarının hayat hikayelerine saygısı olmadığı için kimse ona kızamazdı. Yani hem, kim onun hikayesine saygı duymuştu ki?
Bir hafta sonra şimdi olduğu yerdeydi. Arizona'da bir devlet lisesinin sınırları tarafından korunuyordu. Buraya gelmeden önce nasıl rahatladığını anımsadığında kendi haline güldü, o günlerde şimdiki Nora'ya komik gelen tonlarca düşünce geçmişti kafasından. Bir ucube olduğunu kabullenmişti her şeyden önce, şimdiyse yine olduğu şeyden nefret eden tarafının konuşmasına izin veriyordu kafasının içindeki ruhların seslerine önderlik ederek... En azından tek değilsin, dedi hep bir ağızdan cılız bir şekilde karamsarlığının altında ezilmiş diğer görüşleri. Zaten tek değildim, düşünce gücüyle ağızlarına bir mendil tıktı iç sesinin optimist yanına. Joella da her zaman yanımdaydı. Doğru, kuzeni de onun gibidi. Bir ucubeden ziyade şanslı olduklarını sürekli yineleyen büyük annesinin suratı gözlerinin önünde şekillenince dudakları hafifçe kıvrıldı. Büyük el çantasını yatağın yanına dizilmiş bavullarının üzerine atmadan önce onu ne kadar özleyeceğini düşündü.

Yatağa uzandı. Tavanı seyretti bir süre. Kenardaki işlemelere takıldı gözleri. Ne anlama geldiklerini düşündü, bilmediğine karar verdiğinde başı çevresini görmesi için eğildi sağa doğru. Biraz doğruldu oturduğu yerde. Çantasının içinden müzik çalarını çıkarttı. Kulaklıklarını takarken parmakları şarkı listesinden o an için en uygun olacak fon müziğini belirlemeye çalışıyordu... Burayı sevebilirim diye düşündü. Sevebilirdi değil mi? Ne de olsa, kendi okulundan daha kötü olacak değildi. Amigo kızların kıkırdaştığı koridorlarda yürümek zorunda kalmayacaktı. Daha çok gotik bir katedralin içinde eğitim gördüğünü hayal edecek, gelecekte ne kadar önemli işler başaracağına odaklanacaktı. Bu okuldan kurtulana dek de, çevresini böyle düşlemeye devam edecekti... Beyaz dişleri görünecek şekilde sırıttı kendi kendine. Başlata bastı. Müzik ve cümleler düşüncelerinin içinde yayılırken geri uzandı yatağa. Mırıldanarak eşlik etti sözlere. O Alice'di. Harikalar diyarından kurtulana dek bulunduğu yerin tadını çıkarması gerekiyordu. Beyaz tavşanı bulacak, sonra da günü kurtaracaktı. En sonundaysa, çekip gidecek ve unutulacaktı.
    # now listening; White Rabbit - Emiliana Torrini

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz